Ülkemizde her yıl Mayıs ayının ikinci haftası Vakıflar Haftası olarak kutlanmaktadır. Vakıflar haftası kapsamında hem Pasvak aşevimizi tanıtmak, hem de ülkemiz genelindeki tüm vakıfların önemini anlatabilmek için çalışmalar yapıyoruz. Burada anlatmak istediğimiz sadece vakfımızın çalışmaları değil, vakıf kültürünün içinde gizli olan zengin anlamı ve derin kültürü halkımıza aktarabilmek. Vakıflar Haftası içinde gerçekleştirdiğimiz farklı etkinliklerle kuşaklar boyunca yaşatılıp günümüze gelen vakıf kültürünü ve bu anlamda sahip olduğumuz manevi değerlerimizi anlatmaya çalışıyoruz.

Vakıflar genel müdürlüğü her yıl vakıflar haftasını farklı bir tema ile kutluyor. Geçmiş yılların temaları “Vakıflar ve Su Medeniyeti”, “Vakıf ve İnsan” “Sivil Toplum Örgütleri Olarak Vakıflar” şeklinde idi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü vakıflar haftasını Aydın, Muğla ve Denizli özelinde hafta içinde birer gün ayırarak kutluyor. Biz Denizli’de Vakıflar Haftası kapsamında yapılan panellere ev sahipliği yaptık.

Vakıflar Haftası etkinliklerimizde yaptığımız bilgilendirme amaçlı panel ve konferanslar ve hayır amacıyla yapılan yemek dağıtımlarımızla Anadolu insanının kültüründe zaten var olan yardımlaşma ve dayanışma ruhunu, ‘’komşusu açken tok yatan bizden değildir’’ düsturunu, sahip olduğumuz merhamet ve iyilik duygularını hatırlatıp; vakfımızın toplumumuzdaki ihtiyaç sahibi bireylere ve ailelere dokunan yardım elini elimizden geldiğince duyurmaya ve yardımda bulunma potansiyeli bulunan hayırseverlerimize bu vesileyle ulaşmaya gayret ediyoruz.

Dileğimiz bu kültürün sadece bu etkinliklerle hatırlanması değil, bizim insanımızın içinde zaten var olan bu kültürün bir yaşam biçimi olarak toplumun her katmanına yayılarak karşılıksız iyilik yapmanın hem insani bir duygu hem de bir sosyal sorumluluk bilinci olarak toplum vicdanına yerleşmesidir.

Geçtiğimiz yıllarda Vakıflar Haftası kapsamında Forum Çamlık, Çınar Meydanı, Üniversite, Candoğan Parkı ve Bayramyeri Meydanı gibi halkımızın yoğunlukla tercih ettiği kalabalık bölgelerde stantlar açarak, broşürlerimizi dağıtarak ve halkımızla birebir temasta bulunarak yaptığımız işi anlatmaya gayret ettik.
2018 yılında yapılan etkinliklerde “Vakıf ve Sivil Toplum” panelini aşevinde gerçekleştirdik. Vakfımızda Yüksek Öğretim Vakfı, Pamukkale Eğitim Vakfı, Nihat Kömürcüoğlu Vakfı, Cafer Sadık Abalıoğlu Vakfı, Pamukkale Üniversitesi ve Doçev’i ağırladık.

Toplantımıza katılan vakıflar kendilerini ve başlıca faaliyet alanlarını kısaca tanıttılar. Her biri toplumun ihtiyacı olan konuların birinin ucundan tutmuş durumda. Açılış konuşmamı özetle tekrarlamak isterim; “Vakıf tanımı vakfetmekten geliyor. Varlıklıların, sahip olduklarının bir kısmını diğer insanlara faydalı olmak, yani bir bakıma kamu hizmeti görmek üzere vakfetmeleri ve bu vakfiyelerini belirli kurallara bağlamaları, bu kuralların vakfedenin vefatından sonra da devletin güvencesi altında varlığını sürdürmesi şeklinde ortaya çıkan bir kurum. Zamanla tüm kavramlar ve uygulamalar modernize oldu. Örneğin, PASVAK’ın hizmet verdiği aşevinin modern zamanlara uygun olarak eve teslim hizmet vermesi gibi. Vakıflar da zaman içinde nitelik değiştirdiler. Bireysel olanların yanına örgütsel olanları eklendi.  Birkaç kişi bir araya gelip, güç birliği oluşturarak bir vakıf oluşturabiliyor.
Sivil Toplum Örgütü tanımına uygun olarak, sadece ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmanın dışına taşan, örneğin çevrenin korunması, demokrasinin geliştirilmesi, milli ve manevi değerlerin korunması manasında vakıflar kurulabiliyor. Bu tip yapılanmalar sadece vakfedenlerin kaynaklarından ve emeklerinden değil, vakfın amaçlarına gönül veren bireylerden de maddi ve manevi destek görebiliyor. Bir tür yardımlaşma ve dayanışma kurumu halinde fonksiyon görebiliyorlar. PASVAK bunun en güzel örneklerinden biridir. Biz onu “veren elin alan eli görmediği bir yardımlaşma kurumu” olarak tanımlıyoruz. “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” düsturu ile çalışan ve siyasi, ticari ve ideolojik her türlü tartışmanın dışında olan PASVAK, bu hali ile toplumun oldukça geniş bir kesiminden destek görüyor.“